Güncel Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Engelli bir çocuğun bakım merkezinde darp sonucu ölümüyle ilgili dava görüldü: Üç sanık için beraat kararı

Niğde 22 Temmuz 2024 tarihinde Engelsiz Yaşam Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi’nde koruma altında olan engelli ve epilepsi hastası 9 yaşındaki M.Ç’nin personelin darp etmesi sonucu yaşamını yitirdiği iddialarına ilişkin açılan davanın duruşması Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka: “Mahkeme Kararını Değerlendirdi”

Mahkeme 28 sanıklı davada üç sanık için beraat karar verdi. Kararın ardından davanın karar duruşmasını izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Cumhuriyet’e konuştu.

Nazlıaka, mahkemenin sanıklara “işkence, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama, kötü muamele” suçlarından ceza verdiğini ifade etti. Tutuksuz yargılanan üç sanığın ise bütün suçlardan beraat ettiğini belirtti. Sanıklara verilen en üst cezanın 80 yılı aştığını söyledi.

‘AÇIK İHMALKARLIK’

Nazlıaka, bu davayı sembol bir dava olarak nitelendirerek, “Sadece bir çocuğun kaybı ve engelsiz yaşam merkezindeki çocuklara yönelik hak ihlallerini değil, aynı zamanda bu ülkenin bütün koruma altındaki çocuklarını ve engellilerini kapsamaktadır” dedi.

“Hem bir evladımızı hem de devlet kurumlarına olan güvenimizi kaybettik” diyen Nazlıaka, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın davaya müdahil olarak katılarak sorumluluğunu üzerinden atmaya çalıştığını belirtti. Nazlıaka, personelin yanlış davranışlarından aslen Bakanlığın sorumlu olduğunu vurguladı.

Nazlıaka, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Artık hiçbir çocuk kurum ihmaliyle ölüme terk edilmesin. Çocuğun üstün yararı gözetilsin. Tüm bakım kuruluşları düzenli, bağımsız ve şeffaf bir şekilde denetlensin. Personel eğitimi, bakım kalitesi ve insan haklarına dayalı yaklaşım bir lüks değil, zorunluluk olarak kabul edilsin. Liyakat temelli istihdam yapılsın. Engelli bireyler ve çocuklar, sadece ‘korunması gereken’ değil, hak sahibi bireyler olarak görülsün.”